Koleksiyon: Türkiz Görgülü
Üniversite – sanayi iş birliği adına örnek teşkil eden çalışma kapsamında bir araya gelen Yeşim ile İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEU) Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi (GSTF), geliştirdikleri projeyle sürdürülebilir bir dünya için önemli bir adım attı. 2020-21 akademik yılı güz döneminde “Moda ve Sürdürülebilirlik 2021 – Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Harekete Geç” başlığı ile başlatılan projede, geleceğin sürdürülebilir moda vizyonunu destekleyen ilk çıktılara ulaşıldı.
Çevrimiçi eğitimler alan ve tüm üretim süreçlerini kendi imkanları ile gerçekleştiren 19 öğrencinin 228 giysi tasarladığı projeye, İEÜ Moda ve Tekstil Tasarım Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Arzu Vuruşkan ve Öğretim Görevlisi Jörn Fröhlich koordinatörlük yaptı. Öğrenciler, Yeşim Tasarım Müdürü Nergis Melek Akıncı’dan da “Moda ve Sürdürülebilirlik” başlığı altında eğitimler aldı.Projenin geldiği son noktayla ilgili olarak Doç. Dr. Arzu Vuruşkan, Öğretim Görevlisi Jörn Fröhlich ve Yeşim Tasarım Müdürü Nergis Melek Akıncı’nın görüşlerini aldık.
Yeşim iş birliği ile hayata geçirilen projenin detayları, hedefleri nelerdir?
Doç. Dr. Arzu Vuruşkan:
Moda ve tekstil endüstrisi, ülkemiz ekonomisinde oldukça önemli bir yere sahip. Sürdürülebilirlik konusundaki farkındalık, son yıllarda tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla artmaya başlarken, tasarım sürecinin sürdürülebilirlik uygulamalarına katkısı ön plana çıkmakta. Yeni tasarımcıların bu konuda bilinçlendirilmesi ve bakış açılarının geliştirilmesi son derece önem taşıyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi, Tekstil ve Moda Tasarımı Bölümü öğrencileri, 4 yıllık öğrenim süreçleri boyunca, farklı dersler ve projeler kapsamında sürdürülebilirlik konusuna eğilmekteler.
Bu kapsamda, geleceğe odaklı, yenilikçi ve sürdürülebilirlik çalışmalarına büyük önem veren Yeşim ile gerçekleştirilen proje, üniversite-sanayi iş birliğine iyi bir örnek olarak dikkat çekiyor. Proje, öğrencilerin sürdürülebilir moda konusundaki bilincini ve farkındalığını geliştirmeyi, bu bakış açısını benimsemiş tasarımcılar yetiştirmeyi hedefliyor. Öğrencilerden tekstil ve moda sektörünün küresel düzeyde neden olduğu sosyal ve ekolojik problemleri analiz etmeleri ve bu faktörleri ortadan kaldırmak için moda tasarımı aracılığıyla kavramsal bir yaklaşım veya uygulamalı bir çözüm geliştirmeleri bekleniyor.
Proje kapsamında öğrencilerin yaptığı çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz?
Doç. Dr. Arzu Vuruşkan:
“Moda ve Sürdürülebilirlik 2021- Sürdürülebilir Bir Gelecek İçin Harekete Geç” başlıklı proje kapsamında, İzmir Ekonomi Üniversitesi, Tekstil ve Moda Tasarımı bölümünden bu yıl mezun olacak 19 öğrenci sürdürülebilirlik konusunu kapsamlı bir bakış açısı ile yeniden değerlendirdi. Proje kapsamında, Yeşim Tasarım Müdürü Nergis Melek Akıncı tarafından çevrimiçi eğitimler verildi; tasarım departmanına ait koleksiyonlar ve giysiler üzerinden sürdürülebilirlik üzerine tartışmalar yürütüldü; global ve yerel tasarımcılara/ markalara ait örnekler incelendi. Bu ön çalışmaların ardından, öğrenciler, yaptıkları araştırmalar doğrultusunda, farklı sürdürülebilirlik yaklaşımları ile kendi temalarını belirledi.
Koleksiyon: Berde Tekin
Koleksiyonlar, döngüsel moda, ekoloji, dönüştürülebilir giysiler, sıfır atık ve yavaş moda gibi, sürdürülebilirliği geniş bir çerçevede inceleyen konular üzerine odaklandı. Seçtikleri temaları detaylı olarak araştıran öğrenciler, hazırladıkları görsel panolar ile tasarım süreçlerini ve koleksiyonlarını geliştirdi. Pandemi sebebiyle, tamamen çevrimiçi araçlarla gerçekleştirilen dönem boyunca, öğrenciler 12 giysilik bir koleksiyon oluşturarak, bunlardan 3 giysiyi üretti ve fotoğraf çekimlerini gerçekleştirdi. Öğrencilerin projelerinde kullanılacak örme kumaşların bir kısmı Yeşim tarafından temin edildi.
Gelinen noktada projenin öğrenciler açısından çıktıları nelerdir?
Öğr. Gör. Jörn Fröhlich:
Proje kapsamında, Yeşim tarafından gerçekleştirilen sunumlarla öğrenciler firmada gerçekleştirilen sürdürülebilirlik uygulamalarını inceleme fırsatı buldu. Ayrıca, tasarım departmanından seçilen örnek ürünler, tasarımlar ve koleksiyonlar aracılığıyla, tasarım detayları ile bir ürünün veya sürecin nasıl sürdürülebilir hale getirilebileceği konusunda tartışarak fikir geliştirdiler. Bu süreçte hızlı modanın zararlı etkilerini ve sektörün olumsuz yönlerini inceleyen öğrenciler, mini bir kapsül koleksiyonla kavramsal bakış açılarını yansıttı. Bazı öğrenciler, hazır giyimde uygulanabilecek tasarımlara yer verirken, bazı öğrenciler ise deneysel tasarımları tercih etti. Öğrenci çalışmaları, Yeşim sponsorluğunda hazırlanan dijital katalog ile sunuldu. Ayrıca belli sayıda katalog basılı olarak da hazırlandı.
Öğrencilerin proje sayesinde edindikleri bilgiler, sürdürülebilir moda adına gelecekte nasıl bir katma değere dönüşecek?
Öğr. Gör. Jörn Fröhlich:
Öğrencilerin profesyonel hayatlarında, bu projeden edindikleri bilgi ve tecrübeyi içselleştirerek sürdürülebilir üretim yöntemlerini uygulamalarını ve değişen moda endüstrisine daha kolay adapte olmalarını bekliyoruz. Tüketici olarak değerlendirildiğinde de öğrenciler, alışveriş davranışlarını ve marka seçimlerini, kalite ve miktar açısından buna göre yöneterek sürdürülebilir modayı destekleyebilmelidir. Tasarımcıların bu bilinç düzeyine ulaşması ile, yerel ve global tekstille moda endüstrisinde sürdürülebilirlik adına önemli adımlar atılacağını ümit ediyoruz.
Yeşim için sürdürülebilir moda ne ifade ediyor, Yeşim’in sürdürülebilir moda adına geldiği nokta hakkında bilgi verebilir misiniz?
Nergis Melek Akıncı:
Sürdürülebilirlik kavramı sadece moda veya tekstil alanında değil, içinde bulunduğumuz mevcut küresel salgın dönemi ile birlikte dünyada her alanda çok büyük önem kazandı. İş yapış şekillerimizden tutun da, tüketim alışkanlıklarımız ve yaşam şeklimiz önemli bir değişime uğradı. Bu süreçte insanların dünyaya bakış açısı daha sürdürülebilir olmaya odaklandı. Hepimiz sürdürülebilirlik konusuna daha fazla kafa yormaya başladık. Yeşim olarak biz de sürdürülebilirlik odaklı üretim faaliyetlerimizle dünyada öncü firmalar arasındayız. Sektöre yön veren müşterilerimize ve partnerlerimize çözümler sunan bir noktadayız. 2019 yılından itibaren de bu yöndeki faaliyetlerimize sadece üretim boyutunda değil, daha tasarım aşamasındayken başlamamız gerektiğine karar verdik. Sonrasında sürdürülebilirliği tasarım ve Ar-Ge merkezindeki projelerimizde ön plana aldık. Çünkü artık geldiğimiz noktada üretim faaliyetlerini sürdürülebilir kılmak yeterli çözümler sunmuyor. Daha tasarım aşamasında ürünlerin sürdürülebilirlik ilkeleri çerçevesinde tasarlanması, atık oluşumu, geri dönüşüm ve kaynakların doğru kullanımında çok değerli katkılar sağlıyor.
Yeşim olarak biz de minimum atık oluşturacak tasarımlar ve çözümler tasarlıyoruz. Aslında tasarımda atığı önlemek veya üretim esnasında oluşan atığı yok etmek geri dönüştürmekten daha kıymetli. Tüm paydaşlarımıza ve müşterilerimize bu konuda ilham verici projeler üretiyor ve sürdürülebilir tasarım alanında eğitimler veriyoruz.
İzmir Ekonomi Üniversitesi ile birlikte yürütülen proje kapsamında yaptığınız çalışmalar nelerdir?
Nergis Melek Akıncı:
“Tasarımda sürdürülebilirlik” çalışmalarımızın bir parçası olarak, üniversite sanayi iş birliği adına bu yıl İzmir Ekonomi Üniversitesi ile ortak bir sürece imza attık. Yeşim olarak önceliğimiz sektörel tecrübe ve birikimimizi yeni yetişen genç tasarımcılara aktarmak ve onlara ilham olacak ortamlar sağlamak. Bu nedenle söz konusu projeyi son derece önemsiyoruz. Ülkemizdeki genç tasarımcıların sürdürülebilir moda alanında ilerlemeleri Türkiye gibi tekstil potansiyeli yüksek olan bir ülke için çok önemli.
Son sınıf öğrencileri ile çevrimiçi olarak “Sürdürülebilir moda” üzerine 6 hafta süren dersler gerçekleştirdik. Öğrencilerle kumaş aksesuar tedarik aşamasında ve teknik konularda önemli paylaşımlarımız oldu. Ortaya son derece değerli çalışmalar çıktı. Öğrencilerimiz pandemi sebebiyle daha kısıtlı imkanlarda çalışmak zorunda kaldılar ama bu durum onların yaratıcılıklarını zorladı. Bu sayede bazı sorunlara daha pratik ve işlevsel çözümler bulma şansları oldu. Aslında ortaya çıkan sonuç, tam da sürdürülebilir modanın ilkelerinden biri oldu: “Mümkün olan en az kaynak, en az atıkla doğaya ve insana değer veren bir ekosistem içerisinde işlevsel ve ilham veren tasarımlar hayata geçirmek.”
Sürdürülebilir moda adına dünya trendleri yakın gelecekte nasıl şekillenecek?
Nergis Melek Akıncı:
Covid-19 pandemi süreci ile gelecek 10 yılın adeta zip’lendiğini düşünüyorum. “Sürdürülebilir Moda” aslında modanın asıl kendisi olmaya doğru gidiyor. Gelecekteki nihai tüketici davranışları analizlerine baktığımızda yeni nesil ‘Z’ kuşağının sürdürülebilirlik ilkeleriyle üretilmiş ürünlere daha fazla ilgi göstereceğini, bu yönde alım yapacağını ve mevcut kaynaklarını sadece bu tür ürünlere aktaracağını görüyoruz. Bu bize markaların gelecekte kendilerini nasıl konumlandırmaları gerektiği hakkında yeterli ipuçları veriyor. İlaveten kullanılan hammadde kaynaklarında da oldukça köklü değişimler olacağını düşünüyorum.
Sürdürülebilir olmayan hammadelerin yavaş yavaş yok olacağı, bunun yerine ürünlerin daha uzun ömürlü ve çevreye dost malzemeler kullanılarak tasarlanacağı bir gelecek öngörüyorum. Burada akıllı tekstillerin, sürdürülebilir hammadde kaynağı sunan kumaş ve ipliklerin ve bio polimer malzemelerin rolu büyük olacak. Her alanda olduğu gibi söz konusu bu malzemelerin tekstil alanında daha çok kullanılması ve ilgili üretim süreçlerinin geleceğinde de dijitalleşme büyük önem taşıyor olacak.
Röportaj: Dilek Cesur